BELÇİKA
BELÇİKA
Belçika’ya
adım attığınız andan itibaren sakinlik sizleri kucaklamaya başlıyor. Tenha
sokaklar, sakin bir trafik, huzurlu bir hayat standartı… Ancak şehir
merkezlerine girildikçe bu durum tersine dönmeye ve ‘Aa evet, burada da insan
varmış!’ demeye başlıyorsunuz. Aslında genel olarak Avrupa’nın neredeyse
tamamında bu durumu görüp yaşamanız muhtemeldir. Zira neredeyse tüm Avrupa
birbirinin birer kopyası niteliğinde. Tek fark dil ve yerleşim yerlerindeki
yapıların çeşitliliği. Ancak gezilip görülmesi gereken yerleri her daim var ve
her daim sizleri şaşırtmaya da devam edecek nitelikte güzellikleri içinde
barındırıyorlar.
Bir ülkeyi
gezmek, o ülkenin kültürünü, insanlarını, yaşayış biçimlerini değerlendirmek
için harika bir fırsattır. Belçika gezimiz sırasında bunları da çok net bir
biçimde yeniden deneyimledik. Eğer bir kültürü yakından tanımak istiyorsanız o
kültürün yaşadığı yerleri görmek, oradaki insanlarla tanışmak ve o atmosferi
solumak deneyiminizi kat be kat katlayacaktır.
BRUGGE
Brugge,
Belçika’nın şirin şehirlerinden bir tanesidir. Meydanlara inen sokaklardan
geçtiğinizde gözünüz ve burnunuz oldukça keyifli anlar yaşayacaktır. Zira Brugge,
çikolatanın başkentidir.
Sokaklarda
gezerken dikkatinizi en çok dağıtan şey kokular olacaktır. Neredeyse her
sokaktan gelen çikolata kokusuna dayanabilmek gerçekten çok zor. Çikolata
konusunda oldukça başarılı olan Belçika’nın bu güzel şehrinde, çeşit çeşit
çikolata ve şekerleme bulmak mümkündür. Dükkanları renkli vitrinleri ve
ışıkları eşliğinde yürüyüş yapmak oldukça keyifli oluyor. Kokular da işin ayrı
bir keyfi oluyor. Sokaklar resmen çikolata mutluluğu kokuyor. Bu mutluluğa
eşlik etmek ise ayrı bir keyif veriyor. Ancak dikkatli olmakta yarar var. Zira
insan tüm parasını bu güzel dükkanlarda bırakıp çıkabilir. 😊
GHENT
Belçika’daki
bir diğer durağımız ise Ghent’ti. Burada dikkatimizi çeken yegâne şey,
evlerin güzelliğiydi. Birbirinden güzel evlerin sıralandığı bu şehir, insanda
düzen duygusunu uyandırıyor. Evlerle birlikte yaşam alanlarının rahatlığı da
görülebilmektedir.
ANTWERP
Belçika’daki
bir diğer durağımız ise pırlantanın başkenti olan Antwerp’ti. Buradaki
dükkanlarda çeşit çeşit pırlantalar görmek mümkün. O kadar çok çeşit o kadar
çok dükkân var ki insan hangisine gireceğini şaşırıyor. Neredeyse her bütçeye
uygun ziynet eşyası alabileceğiniz onlarca dükkan arasından seçim yapmaksa bir
hayli zor.
HASSELT
Belçika’ya gelmişken midye yemeden dönmek olmaz.
Belçika’nın meşhur yemeğinden biri olan midyeyi burada tatmak oldukça güzel bir
deneyim. Hasselt’in meydanına indiğinizde eşsiz bir manzara eşliğinde
yemek yiyebileceğiniz yerlerde mevcuttur. Bu yerlerin birine geçip hem meydanı
izleme hem de yerel yiyeceklerinden tatma imkânını bulabilirsiniz. Midyeyi ise
Türkiye’den farklı bir biçimde pişirip sunuyorlar. Kocaman bir tencere içinde
kabuklu midye; soğan, domates, biber ve çeşitli baharatlarla birlikte bir nevi
çorba şeklinde sizlere sunuyorlar. Siz ise tabağınıza istediğiniz kadar alıp
hem midyenin o eşsiz lezzetine varıyor hem de suyundaki aromatik tatların
ağzınızda dans etmesinin keyfini çıkartıyorsunuz. Ayrıca midyenin yanında
patates kızartması ve çeşitli soslarda ikram ediyorlar. Bu kocaman tencere
normalde bir kişilik. Ancak iki kişi çok çok rahat bir biçimde doyuyor.
Fiyatları da oldukça uygun. Bir tencere midye, bir bira ve büyük bir şişe su
ortalama 15 Euro gibi bir fiyata geliyor. Bu eşsiz lezzeti kaçırmamanızı
tavsiye ederim.
Not: Midye hassasiyetiniz varsa bu konuyu pas
geçebilirsiniz. Kendinizi zorlamanın bir anlamı yok.
BRÜKSEL
Belçika’nın
başkenti olan Brüksel’e uğramadan bu turu bitirmek olmazdı. Bir başkente
yakışır şekilde düzenli bir yapılar topluluğu olan şehirde yine alışılageldik
sistem göze çarpmakta. Ancak bizim dikkatimizi çeken ve bizi oraya çeken şey, Brüksel’in
biraz dışında kalan ‘Atom Heykeli’ydi. Atom parçacıkları şeklindeki
heykeli görmek oldukça keyifli bir deneyimdi. Heykel o kadar popüler ki pek çok
tur aracı da misafirlerini oraya götürüp bu eşsiz yapıyı gösteriyor. Ayrıca
yapının etrafında da pek çok seyyar büfe var. Bu büfelerden yiyecek-içecek
ihtiyacınızı giderip, parkta oturup etrafı gözlemleyebilirsiniz.
GEZERKEN
İHTİYAÇ OLABİLECEKLER
· Yağmurluk.
· Uzun
kollu ince kazak.
· Rahat
ayakkabı.
· Eşyalarınız
için rahat bir sırt ya da bel/omuz çantası.
GEZERKEN
YANINIZA ALMAMANIZ GEREKENLER
· Kesici-delici
aletler.
· Ön
yargılar.
· Gereksiz
eşya yükü.
Yorumlar
Yorum Gönder